baş ağrısı tedavisi

Formu doldurun, sizinle hemen iletişime geçelim !

    Baş Ağrısı Tedavisi

    Baş ağrısı toplumun %90’ında görülen yaygın bir şikayettir. Tüm baş ağrılarının yüzde 90’ını ise migren ve gerilim tipi baş ağrıları oluşturur. Kalan %10’luk kısım ise  beyin damar hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları, beyin tümörleri, göz hastalıkları, sinüzit, menenjit gibi hastalıkların seyri sırasında ortaya çıkan baş ağrılarıdır. Sürekli devam eden ağrılar, bir anda ortaya çıkan şiddetli ağrılar ve hafif bir şekilde başlayarak daha sonra şiddetini arttıran baş ağrılarında nörolojik muayene çok önemlidir.

    Baş ağrısının nedeni yapılacak tetkiklerin ardından belirlenmeli ve buna uygun olarak tedavi planlanmalıdır. Baş ağrısının türüne göre tedavi yöntemleri farklılık göstermektedir. Hastanın yaşadığı ağrının türü ortaya çıkarıldıktan sonra hastaya özel tedavi planlanır.

    Uluslararası Baş ağrısı Derneği baş ağrılarını 14 ana grup ve yüzlerce alt grup olarak sınıflandırmıştır. Doğrudan doğruya baş ağrısı tablosuyla ortaya çıkan, başka bir hastalıkla ilişkisi olmayan baş ağrıları primer baş ağrılarıdır. Bunlar migren, gerilim tipi ve küme baş ağrılarıdır. Sekonder baş ağrıları ise yüzde 10 oranında görülen, nedeni belli bir hastalığa bağlı olarak, beyin damar hastalıkları, sinir sistemi hastalıkları, beyin tümörleri, göz hastalıkları, sinüzit, menenjit gibi hastalıkların seyri sırasında ortaya çıkan baş ağrılarıdır.

    • Genellikle ağrı başın tek tarafının etkiler
    • Orta veya şiddetli bir ağrı ortaya çıkar, zonklayıcı özelliktedir
    • Bulantıya ve kusmaya neden olabilir
    • Ataklar halinde seyreder
    • Ağrı 4 ila 72 saat sürebilmektedir
    • Auralı migrende ağrı başlangıcında görme problemi oluşur
    • Baş hareketleri ve fiziksel aktiviteyle ağrı artar
    • Işıktan ve sesten rahatsız olma

    Genellikle iki gruba ayrılır, Auralı migren ve Aurasız migren.

    Auralı migrende rastlanan şikayetlerin çoğu görme ile ilgili olmaktadır. Hasta, parlak ışıklar, zig zag çizgiler gördüğünü ya da görmenin bulanıklaştığını, bir alanda veya bir bölgede görme kaybı olduğunu söyler. Ayrıca kolda, bacakta uyuşma, baş dönmesi, konuşmayla ilgili bozukluklar da görülür. Bu durum 20–30 dakika sürer ve ardından ağrı başlar.

    Tüm migrenlerin yaklaşık %10-15 kadarı çocukluk çağından başlamaktadır. Uyku düzensizliği, uyuma güçlüğü, nedensiz kusmaları, alerjisi olan ve araba tutması olan çocuklarda ileride migren gelişme olasılığı daha fazladır.

    • Rakım değişikliği
    • Hava kirliliği, sigara dumanı
    • Parlak ışık veya titreyen ışık
    • Yüksek ve devamlı gürültü
    • Kuvvetli kokular, kimyasal maddeler
    • Hava durumundaki değişiklikler (basınç, sıcaklık ve nem değişikliği, lodos)
    • Mevsimsel değişiklikler (sonbahar ve ilkbahar en kötü zamanlar)
    • Açlık, öğün atlama
    • Çok ya da az uyuma, uyku düzenindeki bozukluklar
    • Uçak yolculukları
    • Doğum kontrol hapları
    • Kadınlarda hormonal değişiklikler (adet dönemi)
    • Bazı yiyecek ve içecekler (çikolata, kabuklu kuruyemiş, kırmızı şarap vb)
    • Gerilim tipi baş ağrısı çoğunlukla stresten kaynaklanır
    • Tüm başı tutar, tepede etkilidir. Başın arkasından öne yayılma gösterir
    • Nadir olarak tek taraflı olabilir
    • Bulantı ortaya çıkabilir ancak kusmaya neden olmaz
    • Bir hafta – 15 gün ağrıyla (hafif) geçer
    • Ağrı kriz şeklinde olmaz
    • Ağrı başlamadan önce görme bozuklukları olmaz
    • Hareket etme ağrıyı artırmaz

    Migren tedavisindeki amaç krizler sırasında ortaya çıkan olayları baskılamaktır. Temel tedavi, koruyucu ve atak tedavisi olmak üzere ikiye ayrılır. Eğer hastanın ağrıları ayda bir iki kez görülüyorsa sadece atak sırasında tedavi önerilir.

    Ağrı tedavisinde basit ağrı kesiciler, steroid olmayan anti-inflamatuar ilaçlar, ergotaminli ilaçlar ve triptanlar kullanılır. Bu ilaçlar sık kullanıldığı takdirde ağrıyı sürekli yapar ve bazen daha ciddi yan etkilere yol açabilirler. Bu nedenle baş ağrılarında kullanılacak olan tedavinin doktor kontrolünde planlanması ve uygulanması çok önemlidir.

    Bir ay içinde hasta 3-4 veya daha fazla atak geçiriyorsa, bu aşamada atakları önleyici sürekli tedavi uygulanmalıdır. Koruyucu ilaçlar hergün alınmalıdır. Bu tedavinin de doktor kontrolünde planlanması ve uygulanması çok önemlidir.

    Öncelikle bu ağrılara neden olan sekonder bir sebep olup olmadığı kesinlikle araştırılmalıdır. Periyodik olarak başlayan ağrılar daha sonradan süreklilik kazandıysa bu durumda hastanın aşırı ağrı kesici kullanması veya psikolojik nedenlerle bu ağrını süreklilik kazandığı düşünülebilmektedir.

    Morfin türevi olmayan ağrı kesiciler bağımlılık yapmazlar. Ancak kötü ilaç kullanımına bağlı baş ağrıları ortaya çıkabilir ve süreklilik kazanabilir. Bu gibi durumlarda hastaların hemen hekime başvurarak ağrı kesici dışında bir tedavi için yardım alması gerekir.

    • İlk kez ağrıyla tanışan kişinin yaşı 10’un altında, 50’nin üstündeyse,
    • Daha önce mevcut olan ağrının şiddeti, şekli değiştiyse, tedaviye cevap vermiyorsa,
    • Baş ağrısı şimdiye kadar hayatında karşılaştığı en şiddetli ağrıysa ve ağrı bir fiziksel aktivite sırasında (ağır bir yük kaldırmak, cinsel ilişki) ortaya çıkmış ve şiddetini arttırmışsa mutlaka doktora gitmek gerekir.

    ÖZEL KAŞ TIP MERKEZİ

    kaş tıp merkezi konum