Kıl dönmesi, birçok insanın karşılaştığı yaygın bir sağlık sorunu olarak bilinir. Genellikle kuyruk sokumu ve çevresinde meydana gelen bu rahatsızlık, cilt altında kıl köklerinin ters yönde büyümesiyle ortaya çıkar. Bu durum zamanla iltihaplanmaya ve rahatsız edici semptomlara yol açabilir. Geleneksel olarak cerrahi müdahale ile tedavi edilse de teknolojinin ilerlemesi ve tıbbi yaklaşımlardaki yenilikler sayesinde, günümüzde ameliyatsız tedavi yöntemleri de etkili bir alternatif olarak ön plana çıkmaktadır.

Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kıl dönmesi, genellikle cerrahi müdahale gerektiren bir durum olarak bilinirken, ameliyatsız yöntemler de bu sorunu çözmede etkili olabilir. Ameliyatsız tedavi yöntemlerinin temel amacı, minimal invazivlikle maksimum iyileşme sağlamaktır. Bu tedaviler, genellikle hastanın günlük yaşamını en az şekilde etkileyecek şekilde tasarlanmıştır ve çoğu zaman lokal anestezi altında gerçekleştirilir.

Ameliyatsız tedavi seçeneklerinden biri, kıl dönmesinin drenajını sağlamak için küçük bir kesik yapılmasıdır. Bu yöntem, iltihabın azaltılmasına ve enfeksiyon riskinin düşürülmesine yardımcı olur. Bazen, özel ilaçlar veya enjeksiyonlar kullanılarak iltihaplı bölgenin tedavisi de mümkündür. Bu ilaçlar, iltihabı azaltmaya ve ağrıyı hafifletmeye yöneliktir.

Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi Yöntemleri

Kıl dönmesi tedavisinde cerrahi yöntemlere alternatif olarak geliştirilen ameliyatsız tedavi seçenekleri, hastalar için konforlu ve etkili çözümler sunar. Bu yöntemlerden ikisi, mikro sinüsektomi ve lazer tedavisidir.

Mikro Sinüsektomi: Bu yöntem, kıl dönmesinin neden olduğu sinüs kanallarını mikroskopik bir cerrahi işlemle temizlemeyi amaçlar. Yerel anestezi altında yapılan bu işlemde, cilt altındaki kıl dönmesine yol açan dokular dikkatlice çıkarılır. Bu yöntem, geleneksel cerrahiye kıyasla daha az invazivdir ve genellikle daha kısa iyileşme süresi gerektirir. Hastaların günlük aktivitelerine dönüş süresi bu yöntemle oldukça hızlanır.

Lazerle Kıl Dönmesi Tedavisi: Lazer tedavisi, kıl dönmesine yol açan kıl köklerini hedef alır ve bu bölgelerdeki kıl büyümesini durdurmayı amaçlar. Lazer ışınları, kıl köklerini tahrip ederek, kıl dönmesinin tekrar oluşum riskini azaltır. Bu yöntem, genellikle ağrısızdır ve iyileşme süresi oldukça kısadır. Lazer tedavisi, özellikle tekrarlayan kıl dönmesi vakalarında tercih edilen bir yöntemdir.

Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi Avantajları Nelerdir?

Ameliyatsız kıl dönmesi tedavi yöntemlerinin popülerliği, sunduğu birçok avantajdan kaynaklanmaktadır. Bu yöntemler, özellikle cerrahiye alternatif arayan veya cerrahi müdahalelerden kaçınmak isteyen hastalar için idealdir. Ameliyatsız yöntemlerin en belirgin avantajlarından bazıları şunlardır:

Daha Hızlı İyileşme Süresi: Ameliyatsız tedaviler, cerrahiye göre genellikle daha az ağrılıdır ve iyileşme süresi daha kısadır. Hastalar, tedavi sonrasında normal yaşam aktivitelerine daha çabuk dönebilirler.

Azaltılmış Enfeksiyon Riski: Ameliyatsız yöntemler, cerrahi kesiklerin olmadığı veya çok minimal olduğu için enfeksiyon riskini azaltır.

Ağrı ve Rahatsızlıkta Azalma: Cerrahiye kıyasla, ameliyatsız yöntemler daha az ağrı ve rahatsızlıkla ilişkilidir. Bu, hastaların tedavi sürecini daha rahat geçirmelerini sağlar.

Kaş Tıp Merkezi Logo

İstanbul / Güneşli
Özel Kaş Tıp Merkezi’nde

Lazerle Kıl Dönmesi Tedavisi
Aynı Gün Çözüm

Tüm Anorektal Hastalıklarınızı Başarıyla Tedavi Ediyoruz !
Formu Doldurun, Biz Sizi Arayalım !

    * Verdiğiniz kişisel veri ve iletişim bilgileriniz, Kaş Sağlık Hizmet ve Ürünleri Kimya San. Tic. Ltd. Şti (Kaş Tıp Merkezi) tarafından Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında kayıt altına alınır, işlenir ve muhafaza edilir. Detaylı bilgi için kişisel verilerin korunması ve işlenmesi politikamızı* ve aydınlatma metnini* okuyabilirsiniz.

    Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinüs)

    Kıl dönmesi hastalığı, vücudumuzdan dökülen kılların kuyruk sokumu bölgesinden deri altına girmesi ve burada sıvı veya irinle dolarak apse oluşturması sonucu ortaya çıkmaktadır. Şiddetli ağrıya, akıntıya ve kötü kokuya sebep olabilir. Kıl dönmesi (pilonidal sinüs) hastalığının belirtileri bazen ortaya çıkıp sonra kaybolduğunda, hastalar bu hastalığın tedavisini erteleyebilmektedir. Ancak kıl dönmesi hastalığı ertelendikçe ilerleyebilen ve ilerledikçe tedavisi zorlaşan bir hastalıktır. Dolayısıyla teşhis konulduktan sonra ertelemeden tedaviye geçilmesi önemlidir.

    Lazerle Kıl Dönmesi Tedavisi

    Tedavi genel anestezi altında veya spinal anestezi kullanılarak yapılabilir. Pilonidal sinüs tedavisinde, çok çeşitli tedavi yöntemleri olmakta birlikte uygun hastalarda lazer yöntemi uygulanmakta ve tercih edilmektedir. Lazer tedavisinin en büyük avantajı sağlıklı dokunun zarar görmemesidir. Lazer yönteminde iki adet kanal açılarak hastalığın bulunduğu bölgeye lazer ışınları gönderilir ve kıl dönmesinin bulunduğu doku içeride yok edilir. Bu yöntemle yapılan operasyonlarda onlarca dikişe ve uzun iyileşme süreçlerine ihtiyaç duyulmamaktadır. Lazerle kıl dönmesi tedavisinin bir diğer avantajı ise nüks oranının diğer yöntemlere göre çok daha düşük olmasıdır. Tedavi 10-15 dakika sürer.

    KIL DÖNMESİ TEDAVİSİ HAKKINDA SSS

    Kıl dönmesi hastalığı genellikle saç dökülmesi yaşayan kişilerde ortaya çıkabilir. Dökülen saçlar veya vücut kılları kuyruk sokumu bölgesine düşerek bu bölgede deri altına yerleşir. Bunun yanında kıl dönmesi oluşumunu kolaylaştıran diğer nedenler kilo, uzun süre oturmak, hareketsizlik, sıkı kıl yapısı ve genetik yatkınlıktır.

    Bu hastalık en çok 17-35 yaş arası erkeklerde görülür. Kadınlarda görülme oranı çok düşüktür.

    • Kılın deri altına girdiği noktada çöküntü ve ardından apse oluşumu
    • Apsenin sürekli büyümesi
    • Makat bölgesinde akıntı
    • Şiddetli ağrı
    • Çamaşıra bulaşan kan ve irin
    • Rahatsızlık hissi

    Pilonidal sinüs en çok kuyruk sokumu bölgesinde meydana gelir. Ortaya çıkabileceği diğer bölgeler ise ;

    • Göbek,
    • Koltuk altı
    • Parmak araları
    • Boyun
    • Yüz
    • Bacaklar
    • Kasık bölgesi

    Merkezimizden Fotoğraflar

    Web ve Yayın Kurulu
    Op. Dr. Alp Oran
    Oluşturma Tarihi : 06.02.2024
    Güncelleme Tarihi : –

    Bu web sayfasındaki içerikler sadece bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için kullanılamaz. Tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.